Umut şans oyunlarında mı?

Hepimiz para istiyoruz. Çünkü diğer herkes de para istiyor. Herkesin sizden para istediği bir günde ‘’ben paradan hoşlanmıyorum’’, ‘’ben parayı pis buluyorum’’, ‘’para kötülüktür’’ falan demenin bir anlamı kalmıyor.

Tabi ki değerlerimiz maddesel tatminden çok çok daha önemli, sevdiklerimizle geçirebildiğimiz sağlıklı günler, küçük şeylerle mutlu olma kabiliyetimiz, kendimizi tam ve tamamlanmış hissedebildiğimiz dakikalar asla maddiyat ile karşılanabilecek, değer biçilebilecek şeyler değil ve hayat bu anlarda en yüksek anlamına ulaşıyor.

Ama bu anların dışında kalan sürelerde herkes para istiyor. Çünkü başta da söylediğim gibi diğer herkes de para istiyor.

E nasıl olacak? Biz kendimizi günlük tasa ve sıkıntılardan uzaklaştırabilmek için canımızı dişimize takmış en azından normal bir hayat yaşayabilmek için çabalarken para yetmediğinde ne olacak?

Günümüz teknolojik gelişmelerinin yarattığı dünya işte bu noktada çok fırsatlarla birlikte tehlikeler de getiriyor. Her gün şans oyunları, bahis (yasal ya da yasa dışı), dolandırıcılık, reklam ve haberlerine rastlıyoruz. Mobiliteden önce, yani henüz sosyal medya ve cep telefonları birleşmeden önce neredeyse sadece yılbaşı piyango çekilişleri, futbol için toto ve yine meraklısına at yarışları vardı. Bunlar belli bir frekansla gerçekleştirilebildikleri için aralıksız gözümüzün önünde değillerdi. Artık kumar çocuklarımızın ve bizlerin elindeki telefonlarda. İçinde bulunduğunuz saat dilimi içerisinde sonucunu alabileceğiniz yüzlerce şans anı vaat ediliyor.

Yapılan araştırmalar, insanların geleceği tahmin etme konusunda kendilerine duydukları güvene karşılık bu konudaki kabiliyetlerinin aslında kedilerin gerisinde olduğunu ispatlamış durumda.

Paraya sahip olmak ve para ile ilgili sıkıntıya düşmeden yaşamanın kuralları aslında basit ve mümkün. En genç yaşlarımızdan başlayarak;

1 Düzenli bir gelir elde edecek faaliyetlerde kendimize yatırım yapmak,

2 Elimize geçen parayı yönetmek,

3 Bu paranın bir kısmı ile pasif gelir yaratmak işi çözüyor.

20 yaşında, haftada 100-150 lirasını yazının üst bölümlerinde bahsettiğim şans unsurlu oyunlarda harcayabilen bir genç, yılda 7200₺ ile 10M₺ ya da 20M₺ elde etmenin hayali ile 30 yaşına gelmeden nominal 72.000₺ kaybederken,

Aynı miktarı zaten kazanacak olan atlarda kullanan, yani haftada 100-150 liralık hisse senedi alan genç 27 yaşında ilk milyonuna ulaşmış oluyor. 30 yaşında 3,5 milyon lirası olabiliyor (Hisse senedi hesaplamasında 10 yıl önce de zaten büyük olan Türk şirketlerinin bazılarından bir seçki kullanıp ortalamasını aldım, abartıyorum sanıyorsunuz ama durum bu).

Siz siz olun şansınızdan daha çok aklınıza güvenin.